Estetik tıp uygulamaları, hasta hedeflerini yorumlamanın ve en uygun estetik sonucu sağlamak için bir tedavi yaklaşımını ustaca uyarlamanın ve bu süreçte güvenilir bir hekim hasta ilişkisini geliştirmenin bir birleşimidir. En iyi tedavi yaklaşımını tasarlarken, hekim sıklıkla hastayı kendi özel hedeflerini takip etmeye iten altta yatan güdülerin çözme zorluğuyla karşı karşıya kalabilir.

Bir hasta önerilen tedavi yaklaşımını çabuk kabul edip benimseyebilirken, tamamen farklı düşünce yapısına sahip başka bir hasta aynı öneriyi reddedip tamamen geri çekilebilir. Bu zorluk, estetik tedavi arayışı ve toplumsal rahatlık arttıkça hekimlerin ırk, etnik köken, yaş ve cinsiyet açısından giderek daha fazla hasta çeşitliliğiyle karşılaşması gerçeğiyle daha da artmaktadır.

Bir hastanın ‘arketipi’ni yani davranış kalıplarını ve karakter şablonunu belirlendikten sonra klinisyen, hastaya motivasyonunun anlaşıldığına dair güvence vermek için kullanılan dil, ton, tempo ve ilk tedavi önerisinin türü de dahil olmak üzere konsültasyon yaklaşımını değiştirmeyi seçebilir. Estetik hasta arketiplerini karakterize etmek için, estetik tedaviyi sürdürmeyle ilişkili motivasyonları ve engelleri anlamak son derece önemlidir.

Yapılan araştırmalara göre estetik tıp ile ilgilenen hasta grubu 4 farklı arketipte sınıflandırılmıştır.

  • Güzelleşme Arketipi:

Doğuştan estetiğe odaklanan, bakımlı, güzellik ve moda aksesuarlarıyla trendi takip eden ve çekicilik potansiyelini aktif olarak en üst düzeye çıkarmaya çalışan hasta tarafından karakterize edilir.

Trendlerden, modadan, sosyal medyadan ve akran gruplarının tedavi sonuçlarından oldukça etkilenen bu arketip, estetik hedeflerini göz alıcı bir “görünüş” (örneğin bir ünlü ) ile hizalama eğilimindedir. Bu arketipin ortak istekleri arasında “Daha çekici görünmek istiyorum” ve “Belirli bir ünlü gibi görünmek istiyorum” veya belirli bir ünlününkine benzer belirli özellikler istemek yer alır. Tedavi hedefleri genellikle daha dolgun dudaklar, daha ince burun, daha belirgin yanak ve çene çizgisi ve parlak cilt gibi bireysel özelliklerin geliştirilmesini içerir.

  • Dönüşüm arketipi:

Belirli bir güzellik idealine ulaşarak sosyal statüsünü veya işyerindeki rekabet üstünlüğünü geliştirmek isteyen hasta tarafından karakterize edilir. Bazı durumlarda bu, kültürel olarak tanımlanmış bir güzellik idealinin dayattığı kültürel baskıyı yansıtabilir.

Çoğu, kendi özel sosyal kültürüne dayanan belirli bir toplumsal veya cinsiyet idealine ulaşmaya çalışıyor. Kore estetik cerrahisindeki bazı eğilimler bu arketipi örneklendirmektedir. Korece terimler “kyoˇrhon soˇn-ghyoˇng” (evlilik estetiği ameliyatı) veya “chig’oˇpsoˇnghyoˇng” (istihdam estetiği ameliyatı), belirli bir hedefle başarı şansınızı yükseltmek için “doğru yüzün” peşinde koşmayı ifade eden yaygın olarak kabul edilen kavramlardır.

Bu arketipin ortak istekleri arasında “Güzel görünmek istiyorum” ve “Görünebileceğim en iyi şekilde görünmek istiyorum’’ yer alır. Bu hastaların çoğu, kendilerini dönüştürmek için hali hazırda şekillendirme makyajı ve diğer yüz güzelleştirici aksesuarları (örn. renkli kontakt lensler, kirpik uzatma) kullanmaktadır.

  • Düzeltme arketipi:

Yaşamı üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu algıladığı bir özellik tarafından motive edilen hastalar olarak karakterize edilir. Başkaları tarafından fark edilebilecek veya fark edilemeyecek şekilde sürekli olarak rahatsız olabilirler. Belirli bir özellik veya kusur, devam eden bir utanç yaratabilir ve hatta sosyal olarak geri çekilmeye ve yalnızlığa katkıda bulunabilir. Belirli bir estetik ideale daha az odaklanırlar ve kendi tenlerinde daha rahat hissetmek için özellikleri dengeleme veya yeniden oranlama arzusu daha fazladır.

Bu arketipin ortak istekleri arasında “Yara izlerimden kurtulmak istiyorum“, “Yüz hatlarımın daha dengeli olmasını istiyorum” ve “Daha normal görünmek istiyorum” yer alıyor. Bu hastalar, kusurun duygusal yükü, düşük özsaygı ve sosyal ilişkileri üzerinde algılanan etki tarafından motive edilmektedir.

  • Pozitif Yaşlanma arketipi:

Yüzdeki yaşlanma belirtilerini en aza indirmeye motive olan hasta tarafından karakterize edilir. Bu hastalar “kim” olduklarını değiştirmeden, incelikli bir şekilde güzelleşmek isterler. Kendilerinin daha iyi bir versiyonu gibi görünmek ister ve yaşlanma belirtilerini önlemek için adımlar atarlar.

Bu hastalar, ister kısa vadeli hedefler, ister uzun vadeli bir tedavi planının parçası olsun, doğal, incelikli sonuçlar isteme eğilimindedir. Çoğu zaman, yeni hastalar doğal görünmeme korkusu nedeniyle tedavi konusunda tereddüt ederler ve tedaviye başlamak, aşılması gereken önemli bir engel olabilir.

Bu arketipin ortak istekleri arasında şunlar yer alıyor: “Yorgun görünüyorum“, “Üzgün görünüyorum“, “Hissettiğim gibi görünmek istiyorum” ve “Yaşıma göre iyi görünmek istiyorum.” Bu arketip genellikle, zarif bir şekilde yaşlanmak ve olumsuz duygusal ifadeleri ortadan kaldırmak için birincil bir arzu tarafından motive edilir.

Yüz estetiğinin iyileştirilmesi, değişen derecelerde tamamen kendini güçlendirmeyle ilgilidir ve çoğu hasta, özgüvenlerini ve psikososyal refahlarını artıracağı beklentisiyle tedaviye devam eder. Hasta hekim arasındaki güvenin sağlanması ve sonucunda tedavi başarısına ulaşmak için öncelikle, hastanın arketipinin iyi anlaşılması, isteklerinin ve onu tedaviye getiren motivasyonların doğru analizi, devamlılık ve başarıda engel yaratabilecek durumların çok iyi anlaşılması etkin bir iletişimle mümkün olacaktır.

“Bu yazı içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Konuyla ilgili daha detaylı ve doğru bilgiye ulaşmak için lütfen doktorunuza başvurunuz.”

Sevgiler;

Dr. Deniz Heppekcan

Visited 35 times, 1 visit(s) today

Yorum Bırak!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir