Hem cerrahi hem de cerrahi dışı estetik uygulamalar tüm dünyada her geçen gün bir çığ gibi artıyor. Estetik uygulama yaptırma yaşı bir yandan azalırken bir yandan da artıyor. Bugün 15 yaşından tutun 70 yaşına kadar estetik, çok daha fazla insanın merak ettiği, ilgi duyduğu, ulaşmak istediği, bilgi almaya çalıştığı ortak bir konu haline geldi. Estetik uygulamalar adeta bir pandemiye dönüştü denilebilir.

Gençliği korumaya, daha genç görünmeye, yaşının en iyisi olmanın yollarını aramaya çalışırken, yapılan cerrahi veya cerrahi dışı estetik uygulamalar sonucu yapay görünmek büyük bir hayal kırıklığı olmaz mı? Elbette olur. Bu yazıyı kaleme almamın en önemli nedenlerinden biri kendimin doktor kimliğinden önce,  ‘pozitif yaşlanma’ savunucusu bir birey oluşumdan kaynaklanıyor. Nedir bu ‘pozitif yaşlanma’? Yaşının en iyi versiyonunda olmak, genç ve sağlıklı görünümünü korumak, bunlara ulaşmaya çalışırken yapay görünmemek ve dışarıdan bakanların ‘sende bi güzellik var’ diyeceği değişimi yaşamak isteyen insanları tanımlayan bir kavram ‘pozitif yaşlanma’.

Öyleyse şimdi size ‘yaşlanma karşıtı tedaviler’ uygulayan bir hekim olarak, anti-aging tedaviler alırken yapay ve daha kötü görünmemeniz için dikkat etmeniz gereken çok önemli ipuçlarını paylaşacağım:

  • DOĞRU HEKİMİ NASIL SEÇECEKSİNİZ?

Sizin için doğru hekimi nasıl bulacaksınız? Kime güveneceğinizi nasıl anlayacaksınız? Öncesi/sonrası fotoğraflarına bakmak yeterli olacak mı? Peki ya işlem ücretlendirmeleri? En pahalısı en iyisi mi? En iyi kalitede malzemelerin kullanıldığına nasıl emin olacaksınız?

Etrafınızda birkaç arkadaşınızın bu estetik kozmetik müdahaleleri yaptırdıklarını duymaya başladınız, sizin de ilginizi çekiyor, merak ediyor, hatta yaptırmak istiyorsunuz? Tamam hazırsınız ama sizin için en doğru hekimi nasıl bulacaksınız? Referansla mı sosyal medya hesabından mı?

Estetik işlemler sonrası daha kötü bir görüntüye sahip olmamanın en önemli adımı sizin için en doğru hekimi seçmek.

En iyi uzmanlığı kimin verebileceği konusunda bir karşılaştırma yapmak neredeyse imkansız, yani bunun sayısal bir ölçüm değeri yok. Kimi zaman popüler diye başvurduğunuz kliniklerden mutsuz dönebilme ihtimaliniz de var.

Hekiminizin size güven vermesi seçme konusundaki ilk kriteriniz. Güven bir anda olan bir şey değil fakat an be an zamanla inşa edilen bir kavram. Hekiminizin size güven vermesi ne demek peki? Her şeyin mükemmel olacağı konusunda teminatı mı? Elbette hayır. Öncelikle konsultasyon (hasta-hekim görüşmesi) sırasında sizi dinlemesi, anladıklarını size aktarması, size öneriler sunması, sunduğu tedavi seçeneklerinin risklerini anlatması, gerçekten işe yaramayacak bir şeyi size önermemesi ve işler sadece iyi iken değil kötü bir durum gelişse bile sizin yanınızda olacağı ve durumun düzelmesi için çaba göstereceği, hekiminizin size sunduğu güvencesi olmalıdır. Söylediğim gibi güven zamanla inşa edilir.

Eğer siz de benim gibi ‘’pozitif yaşlanma’’ insanıysanız, seçtiğiniz hekimin yüzünün iyi görünmesini önemsemelisiniz. Size önerdiği İşlemleri veya hayat tarzını kendi de benimsemiş mi? Size günde 4 defa güneş koruyucu kullanmanızı söylerken kendi yüzünde güneş lekeleriyle karşınızda oturuyorsa veya doğal görüntünüzü bozmandan iyileştirmeler yapacağına dair söylemde bulunurken yüzü işlemlerden ötürü ‘fake’ görünüyorsa buraya da kırmızı bir bayrak koyabilirsiniz.

Hekiminizle ilk tanışmanızda hemen önerilen işlemleri yaptırmak zorunda değilsiniz. Uzun dönemli tedavi planlanması, sizin iyi görünüşünüzün sürdürülebilirliğini önemsediği anlamına gelir. Hekim-hasta görüşmesi bittiğinde kendinizi geçiştirilmiş değil bilgilendirilmiş hissetmelisiniz. Bütün sorularınız cevaplanmış olmalı. Aklınıza gelmeyen durumlarla ilgili bile uyarılmış ve bilgilendirilmiş olmanız önemlidir.

Hekiminiz sizin gerçekten neye ihtiyacınız olduğunu ve neye ihtiyacınız olmadığını iyi analiz ederek tedavi planınızda size sunmalıdır. Hastaların genel olarak tedavilerine devam edip etmemelerini belirleyen en önemli şey hekimleriyle kurdukları iyi ve doğru bir iletişimdir.

  • KULLANILAN İLAÇ ve ÜRÜNLERİN KALİTESİNİ SORGULAYIN.

Evet, doğru hekimi buldunuz, görüşmeniz de gayet iyi geçti, gerçekten güven duyuyorsunuz ve artık size önerdiği işlemlerin yapılma aşamasına geçeceksiniz. Bu noktada hekiminizin siz talep etmeden kullandığı ürünlerin hem ticari ismi hem jenerik içeriğini göstermesi, hastanın farkındalığını ve bilgi düzeyini arttırmak için gerekirse uygulanan ilaç veya diğer ürünlerin fotoğraflarını çekmenizi istemesi sizin kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayacaktır.

Uygulanacak ilaç kırışıklık tedavisi yani botoks ise Mart 2024 itibariyle ülkemizde sağlk bakanlığı tarafından onaylı 3 botoks markası vardır: ’Botox (allergan)’ ‘Dysport (galderma/ipsen) ’ ve ‘ Nabota (Daewoong)’

Sağlık bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmamış ve denetime tabi olmayan yani kaçak yollardan getirilen ve pazarlanan diğer ‘botulinum toksin’ ilaçlarının kullanımına bağlı ciddi sağlık sorunları, yüz asimetrileri ve hatta yoğun bakımda tedavi gerektirecek düzeyde solunum yetmezliği yaşayabilir, hatta hayatınızı kaybedebilirsiniz.

İşlemlerinizi bir hekime yaptırmanız ne kadar hayati önem taşıyorsa, hekiminizin ruhsatlı ürünleri kullanması aynı önemi taşır.

  • FİYAT ARAŞTIRMASI YAPARKEN GERÇEKÇİ OLUN.

Bu şu demek; hiçbir şeyi daha kötü yapmadan daha ucuza mal edemezsiniz. Fiyat araştırması yaparken piyasanın altındaki fiyatlarda mutlaka şüphelenmeniz gerekir. Ya uygulayıcı hekim değildir, ya ortam klinik değildir, ya da ürünler ruhsatlı değildir, daha kötüsü bunların hepsinin beraber olmasıdır.

 

Umarım yazım sizler için bilgilendirici ve açıklayıcı olmuştur. Güzel insanlara denk gelmeniz dileğiyle, herkese bol kolajenli ve az kırışıklı günler.

“Bu yazı içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Konuyla ilgili daha detaylı ve doğru bilgiye ulaşmak için lütfen doktorunuza başvurunuz.”

Sevgiler;

Dr. Deniz Heppekcan

Visited 120 times, 1 visit(s) today

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *